2024 yılında, yıllarca süren iç savaşın sona ermesi ve baskıcı rejimin devrilmesiyle ülkede derin bir sessizlik hâkim oldu. Ancak bu sessizlik, geride bıraktığı karanlık sırları unutturmadı. İnsanlar kaybolan yakınlarını ararken, bazı hikâyeler diğerlerinden daha korkunçtu.

27 Aralık 2020... Ülkedeki rejime karşı yapılan bir protesto sırasında 5 aylık hamile Fatima, zalim hükümdarın askerleri tarafından tutuklandı. O günden sonra Fatima'dan bir daha haber alınamadı. Ailesi, yıllar sonra onun izini sürmeye başladı ve nihayet bir gerçekle yüzleştiler: Fatima, ülkenin en kötü şöhrete sahip, insanlığın bile unuttuğu karanlık bir hapishaneye götürülmüştü.

Aile, zaman kaybetmeden belirtilen bölgeye ulaştı. Ancak oraya vardıklarında, kapıların sıkı sıkıya kilitli olduğunu ve hiçbir güçle açılamayacağını öğrendiler. Ne var ki, uzun ve umutsuz arayışları sonunda, onları hapishanenin derinliklerine götürebilecek tek bir giriş yolu buldular.

Ama bu yol bir kurtuluş değil, safi karanlık ve dehşetin ta kendisiydi. Bir tünel... Hiçbir ışığın ulaşamadığı, havasında korkunun bile boğulacağı kadar yoğun bir tünel. Söylenenlere göre, bu tünele giren hiç kimse geri dönmemişti. Orada, karanlık sadece bir örtü değil, yaşayan bir varlık gibiydi.

Aile şimdi bir seçimle karşı karşıya: Ya karanlık tünele cesaret edecekler ya da Fatima ve doğduğunu düşündükleri bebeği sonsuza kadar kaybedecekler. Ancak unutmayın, tünelin derinliklerinde yalnızca karanlık yok... Korku sizin nefesinizi keserken, sizi izleyen başka gözler de var...

BU KÂBUSA CESARETİN VAR MI?
Hadi, adımını at. Ama dikkat et... Belki de bir daha asla çıkamayacaksın.